Cumhurbaşkanlığı, Avrupa Komisyonu’nun 4 Kasım 2025 tarihinde yayımladığı Türkiye Raporu’nda Kıbrıs’a ilişkin bölümlere tepki gösterdi. Açıklamada, raporda yer alan yaklaşımın, Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri’nin adil ve kalıcı bir çözüm çabalarının yoğunlaştığı yeni dönemle uyumlu olmadığı belirtildi.

Açıklamada, raporda sergilenen genel tutumun Kıbrıs Türk halkının meşru hak ve çıkarlarını ve adadaki iki eşit kurucu ortaktan biri olduğu gerçeğini görmezden geldiği ifade edildi. Ayrıca, barış gücü operasyonlarında temel prensip olan “ilgili tüm tarafların rızasının aranması” konusunda kullanılan eleştirel dil de tepki ile karşılandı.

Cumhurbaşkanlığı, Avrupa Birliği’nin uzun süredir Kıbrıs Türk tarafıyla doğrudan diyalog kurmaktan kaçındığını ve bunun rapordaki eksikliklerin temel nedeni olduğunu vurguladı.

Ayrıca açıklamada, AB’nin daha önce Kıbrıslı Türklerin izolasyonunun kaldırılmasıyönünde aldığı kararlara rağmen, Doğrudan Ticaret Tüzüğü’nü hayata geçirmemiş olmasının dikkat çekici olduğu belirtildi. Buna karşılık, Kıbrıs Türk tarafının Türk Devletleri Teşkilatı’na gözlemci üyeliğinin raporda olumsuz bir dille ele alınmasının üzüntü verici olduğu kaydedildi.

Kapalı Maraş konusunda raporda maddi hatalar bulunduğu ve Kıbrıs Türk halkının deniz yetki alanları ve doğal kaynaklar üzerindeki eşit haklarının görmezden gelinmesinin kabul edilemez olduğu vurgulandı.

Öte yandan, raporda Türkiye ve Yunanistan arasındaki ilişkilerde yaşanan iyileşmeye yapılan vurgu olumlu değerlendirildi. Açıklamada, uluslararası toplumun Kıbrıs konusunda daha adil, objektif ve yapıcı bir yaklaşım benimsemesi halinde benzer bir iyileşmenin Kıbrıs’ta da mümkün olacağı belirtildi.

Yorum